SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDET – V: SORUŞTURMA SÜRECİ VE CEZA DAVASI

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDET UYGULANMASI DURUMUNDA İZLENECEK YOLLAR: SORUŞTURMA SÜRECİ VE CEZA DAVASI

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 234 maddesine göre mağdur ile şikâyetçinin soruşturma evresinde bazı hakları bulunmaktadır. Bunlar delillerin toplanmasını isteme, soruşturmanın gizlilik ve amacını bozmamak koşuluyla Cumhuriyet savcısından belge örneği isteme, vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme, vekili aracılığı ile soruşturma belgelerini ve el konulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceletme olarak sayılabilir.

Ayrıca, mağdur ve şikâyetçinin Cumhuriyet savcısının, kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararına kanunda yazılı usule göre itiraz hakkı da bulunmaktadır. Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.

İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilmelidir.

Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.

Bundan sonra “kovuşturma evresi”, yani mahkeme önünde yargılama başlar. Bu aşamada da mağdur ile şikâyetçinin bazı hakları bulunmaktadır. Bunlar, duruşmadan haberdar edilme, kamu davasına katılma, tutanak ve belgelerden örnek isteme, tanıkların davetini isteme, vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme ve davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına (istinaf ve temyiz yollarına) başvurmadır.

Katılma, kamu davasının açılmasından sonra mahkemeye dilekçe verilmesi veya katılma istemini içeren sözlü başvurunun duruşma tutanağına geçirilmesi suretiyle olur. Duruşma sırasında şikâyeti belirten ifade üzerine, suçtan zarar görenden davaya katılmak isteyip istemediği sorulur. Cumhuriyet savcısının, sanık ve varsa müdafiinin dinlenmesinden sonra davaya katılma isteminin uygun olup olmadığına karar verilir.

Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler. Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddedilen veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır.

Sağlık çalışanları kamu görevlisi sayıldıklarından, görev sırasında kendilerine karşı işlenen suçlar şikayete bağlı değildir. Ancak bunların adli birimlere bildiriminin yapılması gereklidir. Mağdur sağlık çalışanı soruşturma ve sonrasında açılan kamu davasını takip etmese, katılmasa dahi yargılamaya devam edilecektir. Çünkü bu davalar kamu davasıdır. Ancak şiddete uğrayan sağlık çalışanının gerekli bilgi ve belgeleri mahkemeye sunmak ve gerektiğinde itiraz ve kanun yoluna başvurma haklarını kullanabilmeleri açısından bu süreci Sağlık Bakanlığı’nın desteği ile takip etmeleri büyük önem taşımaktadır.

Şiddetsiz günler dileğiyle…

20.03.2021, Ankara

Av. E. Neval YILMAZ, MD, PhD, LMM

Related Posts